Bilimsel Okuryazarlığı Geliştirmek için Neler Yapılmalı: Avrupa Parlamentosu Gözünden Öneriler

7 Nisan 2022

“Salgın öncesinde bilim eğitimine dair neler konuşuyorduk? Gündemimizde hangi konular vardı? Salgını öngöremesek de öncesindeki farkındalıklarımız bize aslında bu süreç yönelik ipucu verebilir miyiz?” gibi sorular sizlerin de zihninde canlandı mı? Bu sorulardan hareketle yakın geçmişte bilim eğitimi alanında hangi konular odağa alınmış diye baktığımızda, tam da salgından bir sene önce Avrupa Parlamentosu tarafından yayınlanmış bir raporla karşılaştık.

Raporu incelerken fark ediyoruz ki, bilimsel okuryazarlığı geliştirmek “Fen Bilimleri Dersi” olarak görülmemeli ve ivedilikle çocuklardan başlayarak tüm toplumun bilimsel okuryazarlığını geliştirmeyi odağa alacak politika adımlarını ve uygulamalarını hayata geçirtmeliyiz. Raporun içeriği daha çok Avrupa Parlamentosu üyelerine ve politika yapıcılara çıkardığı önerilerden oluşuyor. Öte yandan, eğitimciler için de çalışmalarımıza yön vermek adına önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Üstelik sadece bilim eğitimi alanında çalışan eğitimciler değil, daha demokratik bir toplum hayali kuran sürdürülebilir büyümeyi çalışmalarında öncelik olarak belirleyen tüm eğitimcilerin okuyup üstüne düşünmesi gereken bir rapor.

Bilimsel Okuryazarlık Neden Avrupa Parlamentosu Gündemine Girmiş?

Eğitimsel Bir Zorluk olarak Bilim ve Bilimsel Okuryazarlık[1] (2019) başlıklı çalışmanın hazırlanmasındaki ana motivasyon Avrupa toplumlarında dezenformasyon ve sözde bilimin toplumda hızla yayılmasının görülmesi ve sorunların açığa çıkaracağı tehditlerle başa çıkmak için politikalar inşa edilmesini sağlamaktır. Raporda yer alan tüm öneriler, bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek, insanlara kamusal tartışmalarda paylaşılan bilgiyi eleştirel olarak ele almak ve yönlendirmek için araçlar sağlayabilmek ve demokratik süreçleri desteklemek hedefiyle bir araya getirilmiştir. Yanıt bulmasının hedeflendiği sorular da şu şekilde sıralanıyor:

  • Bilimsel okuryazarlık kavramından ne anlaşılmaktadır?
  • Avrupalılar arasında bilimsel okuryazarlık düzeyi nedir (kanıt mevcut olduğu ölçüde)?
  • Farklı üye ülkelerdeki nüfus arasında bilimsel okuryazarlığı geliştirmek için kullanılan mevcut eğitim politikası yaklaşımları nelerdir?
  • AB nüfusu arasında bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek için eğitim çıktıları iyileştirmek için hangi temel politika önerileri yapılabilir?

[1] European Parliament, Directorate-General for Internal Policies of the Union, Siarova, H., Sternadel, D., Szőnyi, E., Science and scientific literacy as an educational challenge : research for CULT Committee, Publications Office, 2019, https://data.europa.eu/doi/10.2861/806854

Bilimsel Okuryazarlığın Gelişimi için Neler Yapılmalı?

Akademik ve politika literatürünün gözden geçirilmesine dayanan bu çalışma, Avrupa Parlamentosu Üyelerinin AB’deki bilimsel okuryazarlığın durumu ve bilimsel okuryazar yurttaşlık hedefiyle eğitimci politikalarında atılması gereken temel adımları ve bu alandaki politika önerilerini altı öneri altında derliyor. Bu öneriler ve arkasındaki yapıyı şu şekilde özetlemek mümkün:

  • Müfredat ve yeterlilik çerçevelerinde bilimsel okuryazarlığı kavramsallaştırın: Bilimsel okuryazarlık, salt bilimsel içerik bilgisinin ötesindedir. Bilimle ilgili konularla eleştirel olarak ilgilenme ve bu konularda bilinçli kararlar verme yeteneği olarak anlaşılmalıdır. Bilimsel okuryazarlığa yönelik bu geniş yaklaşım, müfredata tutarlı bir şekilde entegre edilmelidir. Eleştirel düşünme ve aktif katılım, temel okuryazarlık, bilimsel bilgi ve yeterlilikler ve bağlamsal bir bilim anlayışı ile birlikte önemli öğrenme çıktıları olarak vurgulanmalıdır. Araştırma, bilimsel okuryazarlığın çeşitli öğelerini eğitim seviyeleri ve farklı disiplinler (bilim, tarih, coğrafya, vatandaşlık, sağlık ve medya eğitimi gibi) arasında bütünleştirme ihtiyacı görülmektedir.
  • Yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılmasıyla ilgili tehditleri irdeleyin: Günümüz toplumları çok miktardaki bilginin dolaşımda olması ile kategorize ediliyor. Bilgi ve iletişim teknolojisine erişimin artan etkisi ve demokratikleşme, yapay zekanın gelişimi ve geleneksel bilgi kaynaklarına yönelik artan güvensizlik, bilimle ilgili konularda yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılması için uygun bir bağlam yaratıyor. Bu sorun, sosyal medya platformlarının ve çevrimiçi arama motorlarının işleyişiyle ilgili bilişsel, sosyal ve teknolojik önyargılarla destekleniyor. Bu durum halk sağlığı, çevrenin korunması, güvenlik ve sosyal uyum için büyük tehditler oluşturuyor. Bu tehditlere yanıt vermek, kamuoyunu yanlış bilgileri ve dezenformasyonu daha iyi tespit etmek, analiz etmek ve ifşa etmek ve toplumsal direnci geliştirmek için araçlarla donatmak için medyayı ve bilimsel okuryazarlığı güçlendirmeyi gerektirir.
  • Bilim eğitiminde yenilikçiliği ve yaşam boyu öğrenmeyi destekleyin: Bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek hem örgün hem de yaygın eğitime yatırım yapmayı ve yeniden düşünmeyi içeren entegre bir yaklaşım gerektiriyor. Avrupa çapında eğitim yoluyla bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek için bir dizi önemli adım atıldı. Bununla birlikte, birçok eğitim sağlayıcı, bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek için kapsayıcı ve ilgi çekici öğrenme ortamları yaratmak ve yenilik yapmak için yeterli kapasiteye sahip değil. Aynı zamanda, bilimsel okuryazarlığın gelişimi sadece gençlerin gelişimi meselesi değil hem genç hem de yetişkin öğrenenleri hedef alan yaşam boyu öğrenme perspektifinde ele alınmalıdır. Eğitim politika yapıcılarının her yaşta bilimsel okuryazarlığı ve eleştirel düşünceyi teşvik etmek için kamu ve özel girişimleri desteklemesi gerekir.
  • Toplumdaki bilimsel okuryazarlığı düzeyini belirlemek için uygun araçlar geliştirin: Bilimsel okuryazarlığı kapsamlı bir şekilde ölçmek oldukça zordur. Mevcut araçlar, eleştirel düşünme ve aktif katılım gibi unsurları bir kenara bırakarak, genellikle öğrencilerin bilimsel bilgi ve yeterlilik düzeylerine odaklanıyor. Kapsamlı değerlendirme araçlarının geliştirilmesi, bilimsel okuryazarlığın daha bütünsel olarak kavranmasına ve hangi eğitim yaklaşımlarının onu geliştirmeye yardımcı olabileceğinin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlayacaktır.
  • Bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek için öğretmenlerin yeterliklerini geliştirin: Öğretmenlere sunulan mesleki gelişim fırsatlarının, öğrencilerin bilimsel okuryazarlıklarını geliştirmek için ihtiyaç duydukları yeterlilikleri desteklemeyi odağa alması gerekir. Ulusal eğitim sistemleri ayrıca okulların, öğretmenleri motive eden ve öğrencilerin ve toplumun değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamak için yeterliliklerini oluşturan işbirlikçi bir öğrenme kültürünü teşvik etme kapasitesini geliştirmelidir.
  • Katılımcı araştırmayı ve açık bilimi teşvik edin: Bilimsel okuryazarlığı teşvik etmek için etkili eğitim programları tasarlamak çok önemli bir adımdır, ancak yeterli değildir. Açık bilimin teşvik edilmesi, halkın bilimsel bilgiye erişimini iyileştirebilir ve bilim insanlarını kamusal tartışmaya dahil edebilir.

Bu altı önerinin kapsamına baktığımızda bile sizlerin de zihninde “Eğer ki toplum olarak bilimsel okuryazarlığımız daha yüksek olsaydı, salgın sürecini daha kolay mı atlatırdık?” sorusu canlanıyorsa, raporda sizler için daha çok ilgi çekici bölüm olduğunu belirtmek isteriz. Rapora ulaşmak için tıklayın.  

Türkiye’de bilimsel okuryazarlığı geliştirmek ve uygulamalı bilim eğitimini yaygınlaştırmak için 2021 senesinde yaptığımız çalışmaları incelemek için tıklayınız.

Paylaş: