Dünya’nın yaşı, uzun yıllardır bilim insanlarının merak ettiği ve araştırdığı önemli bir konu olmuştur. Geçmişte çeşitli yöntemlerle tahminlerde bulunan bilim insanları, modern teknolojinin gelişimiyle birlikte Dünya’nın yaşını daha kesin bir şekilde belirlemek için ilginç bir yönteme başvurdu.
Jeoloji, kimya ve fizik alanlarındaki bilgileri birleştiren bilim insanları, Dünya’nın yaşını hesaplamak için radyoaktif maddeler üzerinde çalıştı. Özellikle zirkon adlı bir mineral, bu hesaplamada büyük rol oynadı. Zirkon, radyoaktif elementler içerir ve bu elementlerin atomları zamanla farklı elementlere dönüşür. Bilim insanları, kayaların içindeki bu atomların ne kadar sürede dönüşüm geçirdiğini ölçerek Dünya’nın yaşını tespit etmeyi başardılar. Radyoaktif maddelerin belirli bir hızla dönüşmesi, bu süreçlerin ne kadar sürdüğünü ortaya koyarak Dünya’nın yaşını hesaplamada önemli bir referans sağladı.
Dünya’nın yaşı, aynı zamanda Güneş sistemi içindeki diğer cisimlerin yaşıyla da bağlantılıdır. Dünya ve göktaşları yaklaşık aynı dönemde oluştuğundan, göktaşları üzerinde yapılan yaş hesaplamaları Dünya’nın yaşını belirlemek için de kullanıldı. Avustralya’daki Diablo Kanyonu’na 50.000 yıl önce düşen bir meteorit parçası üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, Dünya’nın yaşının yaklaşık 4.54 milyar yıl (+/- 70 milyon yıl) olduğu hesaplandı.
Bu buluş, Dünya’nın yaşını anlamada önemli bir adım oldu ve bilim insanlarının radyoaktif maddelerle ilgili keşiflerinin gücünü ortaya koydu. Dünya’nın yaşı hakkında yapılan bu araştırmalar, gezegenimizin oluşumu ve evrimi hakkında daha derin bilgiler edinmemizi de sağladı.